|
|
EFRDİ TAYFUR134 kez bakıldı1945 yilinda Adana Hurriyet Mahallesi'nde dunyaya geldi. Unlu tiyatro ve dublaj sanatcisi Ferdi Tayfur hayrani olan baba Cumali en kucuk ogluna Ferdi Tayfur adini koyar. En buyuk istegi Ferdi'nin iyi bir tahsil gormesidir. Ancak, babasinin oldurulmesi, Ferdi'nin okul hayatinin baslamamasina neden olur. 10 yasina basan Ferdi, ciftlikte calisarak ailesinin gecimine katkida bulunur. Genc Ferdi daha 17 yasindayken sarkici olmak hayaliyle Adana'dan Istanbul'a gelir. O yillarda cocuk sarkicilara pek ragbet bulunmadigindan, kendini ispatlayamayan Ferdi Tayfur, tekrar Adana'ya doner ve ciftlikte traktor soforlugune devam eder. Butun gunu Cukurova'da Pamuk tasimakla gecen Ferdi Tayfur'un gonlunde alevlenen sarkicilik atesi bir turlu sonmez. Sarkici ve sohret olmak umidiyle icin icin yanmaktadir sofor Ferdi. Sonradan Izmirden ve Konyadan calisarak Istanbul'a gelir ve Saya Plak ile anlastiktan sonra o firma icin alti plak doldurur. Ancak yaptigi 45'likler fazla satmaz ve patronu Ferdi de gelecek gormeyerek anlasmayi bozar. Her defasinda karsisina sanssizlik cikmaktadir. Abisinin bir iftira uzere hapise dustugunu duyan Ferdi yeniden Adana'ya doner ve ciftlikteki islerin basina gecer. Aradan iki bucuk yil gecmisti, 25 yasina basmisti Ferdi artik, Zeren plak firmasindan cagri alir ve sahibi Ferdinin plak doldurmasini ister. Yedinci 45'ligi Kaderimsin buyuk bir ilgi gorur. Fakat sanssizlik yine yuzunu gosterir ve plak firmasi kapanmak zorunda kalinca Ferdi 4 yil boyunca bos kalmistir. Sonra Kader plak firmasiyla yaptigi Huzurum Kalmadi adli plak istenen satisi yapar. 1973 ve 1974 yillarinda Gorsev Plak adina bes tane plak yapti, Kir Cicekleri, Bana Gercekleri Soyle, Postaci, Mahkumlarin Duasi ve Yuregimde Yara Var. 45'likler, ancak Ferdi'nin gecimini saglamaya yeter. Ama aradigi, istedigi cikisi bir turlu yapamaz. Sonra arkadasi Ismail Mersinli'yle Elele adinda bir plak sirketi kurar, orda cikardigi Aksam Gunesi cok buyuk oranda satis yapar. Yalniz, basindan beri yakasini birakmayan sanssizlik yine Ferdi'nin pesini birakmamisti. Cesitli olaylar yuzunden o firmayi kapatmak zorunda kalir. Sonradan Elenor plakla anlasir, orda Birak Su Gurbeti, Alistim, Yad Eller ve Cesme ile o zamanin en cok satis yapan 45'liklerdi. Sans ibresi artik Ferdi'den yana donmekteydi. Bu arada sinemadada adini duyurur Ferdi Tayfur. 1976 yilinda Cesme filmini cekerken Necla Nazir ile tanisir ve ona asik olur. Adini Arabesk muzigin Devleri arasina yazdiran Ferdi Tayfur, gazino neonlarinin bas kosesindeki yerini de kisa zamanda alir. Gazinocular, filmciler ve plak yapimcilari Adana'nin bu bagriyanik sarkicisinin kapisini asindirir. Allah "Yuru ya kulum" demistir, Ferdi de yurumeye devam eder. Cesme'den sonra yaptigi Derbeder, Benim Gibi Sevenler, Son Sabah, Boynu Bukuk, Olmaz Olsun, Yuvasiz Kuslar, Batan Gunes, Huzurum Kalmadi, Gunaha Girme, Kalbimdeki Aci, Sen de mi Leyla, Yakti Beni, Insan Sevince, Durdurun Dunyayi, Bir Damla Ates, Bende Ozledim, Herseyim Sensin, Utaniyorum, Cilgin Arzular, Haram Oldu, Icimde Bir His Var, Ya Benimsin Ya Topragin, Sevgiler Cicek Gibi, Affet Allah'im, Naz Etme - Canina Okuyacagim, Allah'im Sen Bilirsin, Hoscakal Leyla, Bizim Sokaklar, Bana da Soyle, Emmoglu, Mor Guller, Dunya, Of Daglar ve Yoksun-Kor Talih, Zaman Tuneli, Klasikler 2, Zengin Olursam gibi kaset ve filmleriyle milyonlarin gonlunden ve dilinden dusmeyen Ferdi Tayfur, Turkiyenin gelmis gecmis en buyuk sanatcilarindan oldu. Dillere dusen sarkilarini sinemada ayni isimle filme ceken Ferdi Tayfur, cok sayida film cekti. Sarkicilik, sinema oyunculugunun yanisira, yonetmenlik arzusuyla yanip tutusan Ferdi Tayfur, su filmleri yonetti: Haram Oldu, Icimde Bir His Var, Ya Benimsin Ya Topragin, Canina Okuyacagim, Sevgiler Cicek Gibi ve Affet Allah'im. Yaklasik 100 kaset ve 30'un uzerinde film yapan unlu sanatci 9 kez Altin Plak odulu aldi. 1982 yilinda kendi adina Ferdifon Plakcilik sirketini kuran Ferdi Tayfur'un Konya tanisitgi bir kadindan bir oglu, evliliginden 2 kizi ve yaklasik 25 yildir birlikte oldugu sinema oyuncusu Necla Nazir'dan da bir kizi bulunuyor. 2000 yilinda seker hastaligi sonucu ayak parmaklarini kaybetmekten son anda kurtulan sanatcinin yurtici ve disinda milyonlarca hayrani bulunuyor.gülyabani (2 oy verildi)
|
|
MUSTAFA YILDIZDOĞAN77 kez bakıldı1966 Konya Kadınhanı Örnekköy doğumluyum. Çiftçi bir ailenin 7 çocuğunun ortancısıyım. Tahsilim lise terk. Askerliğimi 1986-1988'de Eğirdir ve Adıyaman'da tamamladım. 1990'da evlendim. Ahmet, Gülsüm ve İrem adlarında üç can parçam var.
Sanata 1982 yılında hayalini kurduğum bağlama ile başladım. Hiç kimseden ders almadan, kendi kendime ama bıkmadan usanmadan çok çalışarak, gece uykularını yüreğime ve sevdama hapsederek bu günün temelini attım. Gerçi bir gün sanatçı olacağım diyerek değil. O günkü haşin, hırçın, deli dolu duygularımı Karacaoğlan gibi Yunus gibi şifresi yalnız bana ait olmak üzere ruhumdaki kara bulutları dağıtmak içindi. Meğer Yüce Mevlam rızkımızı sanatla verecekmiş de haberimiz yokmuş. Çok küçük yaşlarda ağabeylerimin ve arkadaşlarının Vatan ve Millet için ne kafa yorduklarını, bazı zaman göz yaşı döktüklerini unutamam. Beni önce Allah'a iyi bir kul, ana-babaya iyi bir evlat, yüce Milletime de iyi bir fert olarak yetiştiren anamdan, babamdan ve ağabeylerimden Allah razı olsun.
1989 yılında Kadınhanı Ülkü Ocağı'nın konseri ile başlayan ve bu günlere gelen zor ama güzel bir serüven. 1990 yılında Pendik Ülkü Ocağı'nın konserinde sahne alan Alperen ile tanışmamız ve kaset teklifi.....
Doğuyoruz Ufuklardan, Üşüyorum ve Türkiyem
Unkapanı müzik piyasasında bir yere gelmenin zorluğunu hatta imkansızlığını biliyordum. Ama neden olmasın. Alperen umutluydu benden. Yakalayacaktık. Bir türkü lazımdı. İşte o türkü: Şiirin yazarı, ömür boyu vatan hainleriyle, kalemi ile savaşan, yılmayan, yıkılmayan ve şu an hastalıkla savaşan saygıdeğer büyüğümüz Dilaver Cebeci. Bestesi kendime ait olan Türkiyem türküsü.
Bize kapanan demir kapıları, yüreğimizden kopan fırtına ile yıkıyorduk. 7'den 70'e herkes sağcısı solcusu istemeseler bile mecbur kalıyorlardı, millî günlerde, millî maçlarda, hemen hemen her siyasi parti seçim zamanlarında devlet protokolünde Türkiyem'i çalıyorlardı. Başarmıştık.
Yön vermeliydik sanata. Sevdalı gençlerimiz şifresini çözmeliydi aşkın, bizim türkülerimizle.
Han Duvarları albümünden sonra Selçuklu Müzik'ten yani Alperen'den ayrılmak zorunda kaldım. Bu yere gelmemde çok büyük emeği olan sevgili ağabeyim Alperen'e sonsuz teşekkürler...
Akbaş Müzik'in sahibi Yılmaz Akbaş ile başlayan yeni bir dönem..
Yıl 1995. Kasetimiz bitmişti. Sonradan bir hafta içinde besteleyip aranjesini yapıp, okuyup kasete dahil ettiğimiz, Başbuğum'a yaktığım ağıt ve Yandı Yürekler Yandı. O nasıl duygu idi anlatamam. Mekanın cennet olsun Başbuğum.
Bu Vatan Kimin, Mektup ve İnsanlar ...
Bu Vatan Kimin albümünde, Saçların türküsü ile daha geniş kitlelere ulaştık. Mektup albümü ile Türkiye'de en çok satan 5 kaset arasına girdik. Çıkmadığımız tv kanalı kalmadı.1990 yılındaki hayallerimizi çoktan aştık. Gelen her başarı bizi çıtamızı yükseltmeye mecbur kıldı. Geldiğimiz nokta mükemmel ve güzel ama yeterli değil.
Fikrimden, düşüncemden, taşıdığım bütün değerlerden taviz vermeden , buralara gelebilmenin güzelliği ve sevincini yaşıyorum.
Sözün kısası değerli gönüldaşlarım; hiç bir eğitim almadan, hiç bir kimseden yardım görmeden, gece uykusuna hasret, evime hasret, eşime, çocuklarıma hasret, öte yandan da en güzel vuslat. Sabrın, şükrün ve azmin neticesi.
İyi günde, kötü günde her konserde, cebinizdeki son kuruşu ile bilet alarak bize güç veren salonları, statları tıklım tıklım dolduran gençler, kendi evlatlarından bizi ayırt etmeyen, namazlarının ardında bize de dua eden analarım, bacılarım, ağabeylerim sizin duygularınıza tercüman olabilmek için uğraştık. Eğer zerre kadar başarılı olabildiysek ne mutlu bize.. Bütün gaye ve çabamız gençlerimiz. Onlar bizden kabiliyetli , daha cesur, daha sabırlı, daha inançlı, daha azimli ve her şeyi ilimle ve en önemlisi sevgiyle başaracaklar. Onlara deryada bir katre, küçücük bir ışık olabildi isek ne mutlu bize. Ve ne mutlu aynı dilek, aynı umut ,aynı ülküde paylaşmasını bilen ,sevdiğini riyasız seven gönüllere ve Ne Mutlu Türküm Diyene.
Hakkınız Helal Edin.
Saygılarımla
gülyabani (2 oy verildi)
|
|