Deprecated: Automatic conversion of false to array is deprecated in /home/obidibidi/domains/bidibidi.com/public_html/galeri/include/debugger.inc.php on line 114
sanatçılar - Bidibidi Resim Galerisi

Bidibidi Resim Galerisi


Ana Sayfa Kayıt ol Giriş
Albüm Listesi Son yüklenenler Son yorumlar En çok bakılanlar En beğenilenler Favorilerim Ara
Ana Sayfa > Benim Resim Galerim > gülyabani > sanatçılar

Son yüklenenler - sanatçılar
davud_guloglu.jpg
DAVUT GÜLOĞLU68 kez bakıldı1972 yılında Rize'de doğdu.Memur bir baba ile ev hanımı bir annenin 11 çocuğundan yedinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Genç yaşında anne ve babasını kaybettikten sonra bir dönem futbola merak saran sanatçı, Rize Belediye Spor, Salaha Spor gibi amatör futbol klüplerinde 6 yıl futbol oynadı.
Ancak, içindeki müzik sevgisinin önüne geçemeyerek 1991 yılında İstanbul’a gelen Davut, İstanbul'da çeşiti ticari faliyetlerde bulunduktan sonra (fırın, market, sürücü kursu vb...) ailesinin büyük desteğiyle 1998 yılında ilk albümü "Sarılsam da olmayi" ile müzik dünyasına merhaba dedi. Ancak Güloğlu, ilk alübümüyle beklediği başarıyı elde edemedi.Ancak Güloğlu yılmadı.

Değerli sanatçı Arif Sağ’ın açtığı kurslara devam ederek müzik birikimini geliştirdi. Özel kurslarla çalışmalarına devam etti. Bu müzikal eğitimi kendi bilgi ve yetenekleri ile birleştirdi. Karadeniz ritimlerini günümüz müzik anlayışıyla yoğurarak albümünde kendi müziğini buldu.

Bir çok eser besteleyen sanatçı bu albümünde kendi eserlerini seslendirirken diğer besteci ve söz yazarlarının eserlerini de yorumladı. " NURCANIM " albümünde dört eserin söz ve müziği, bir eserin müziği, bir eserin sözü kendisine aittir.

İlk albümü için " ben beni yansıtamadım " diyen sanatçı memnuniyetsizliğini dile getirirken, sanatın eğitim ve çalışmalara gebe olduğunu kendisine bir kez daha kanıtlamış oldu. Bu doğrultuda uzun süren çalışma ve araştırmalar neticesinde " NURCANIM " albümünü yaptı.

2001 yılının ocak ayında çıkan bu albümün ilk klibini , " NURCANIM " ikincisini ise " BENİM BÜYÜK ALLAHIM " adli parçalarına çekti. Son zamanlarda en çok satan albüm listelerinde uzun bir süre baş sırayı çeken bu albüm çekilen her yeni klip ile de satış grafiğini yükseltiyor ..

2,5 yıl aradan sonra bomba gibi bir albümle geri döndü. "Katula, Katula" ismini verdiği albümünü 2003 senesinde çıkaran Davut Güloğlu albümde söz yazarlığını da ortaya çıkardı. On iki şarkıdan oluşan albümün aranjörü Suat Aydoğan. Davut Güloğlu'nun , bir şarkıda söz ve müzik, üç şarkı da ise söz yazarlığı yaptığı albüm 1,5 senelik bir çalışmanın ürünü...Albümün stüdyo çalışmaları ise tam 1500 saat sürmüş. İlk albümdeki uğurun bozulmamasını isteyen sanatçı bu albümde de a'dan z'ye aynı ekiple çalıştı.

Zeynel Abidin'in çektiği fotoğraflarla yazın her rengini albüme taşıyan Davut Güloğlu ekranlara çıktığı ilk andan itibaren halkın büyük ilgi ve sevgisiyle karşılaştı. Her geçen gün sevenleri ve dinleyicileri artan sanatçı bu büyük ilgiyi verdiği her yeni konserde çok daha yoğun hissediyor.

Sanatçının en büyük hedefi ise kendini özünü ve kişiligini hiç bozmadan sanatında her geçen gün daha başarılı olmak ve bir gün Karadeniz müziğini Avrupa’ya taşıyıp sevdirmek.



Albümleri

Katula,Katula(2003)
Nurcanım(2001)
Sarılsam da Olmayi(1998
gülyabani19.Tem 2007
Demir-Demirkan.jpg
DEMİR DEMİRKAN44 kez bakıldı12 Agustos 1972 yılında Adana'da doğdu. Üniversite yıllarından önce Ankara ve İzmir'de, daha sonra ise Bilkent Üniversitesi İngiliz dili ve edebiyatı bölümünde öğrenim gördü. Üniversite yıllarında Pentagram gurubuna gitarcı olarak katıldı. Pentagtam gurubu ile "Trail Blazer" albümünü tamamladıktan sonra Los Angles, CA'ya taşınarak 1992 de Musicians Institute'da eğitime başladı. Paul Hanson, Scott Henderson, Frank Gambale gibi bir çok müzisyenle beraber çalıştı. Mezuniyetinden sonrada Los Angeles'da kalarak pop-jazz, Afro, Latin ve Rock gibi birçok müzik tarzında kayıtlarda bulundu, gitar caldı ve müzik yazdı.

1996'da eve, İstanbul'a döndü. Dönüşünde Pentagram gurubu ile Anatolia albümünün kayıtlarını yaptı, ve Şebnem Ferah'ın "Kadın" albümünün prodüktörlüğünü üstlendi. Aynı yıl Sertab Erener'in "Sertab gibi" albümünün prodüksiyonunu gerçekleştirdi (1997). Prodüktörlük tarafı ağır bastığı için Pentagram gurubundan ayrıldı. 1999 yılında Şebnem Ferah, "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum" ve Sertab Erener'in "Sertab" albümünü hazırladı. Ricky Martin ve Sertab Erener'in düet yapığı, prodüktörlüğünü Desmond Child'ın üstlendiği "Private Emotions" adlı şarkının kayıtlarında bulundu, bu versiyon orta dogu ülkelerinde yayınlandı.
1999 yılında Sony müzik Türkiye ile antlaşma imzaladı. İlk solo albümü mayıs 2000 yılında yayımlandı.
İki Tv filminde yardımcı roller aldı. 2000 yılının sonunda Sertab Erener in "Turuncu" albümü için tekrar stüdyoya girdi. 2002 yılının Mart ayında 2. solo albümü "Dünya Benim" i yayımladı.
Demir Demirkan 2002 ekim ayından itibaren Show TV'de yayınlanmaya başlayan 5'i Bir yerde adlı TV Dizisinin başrolünde yeraldı. Jenerik şarkısı ve müziklerini yazan Demirkan, Hayat Sensiz Olmuyor adlı şarkıya da diziden alınan görüntülerinde bulunduğu bir klip de çekti.
2003 yılının Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye'ye birincilik getiren "Everyway That I Can" adlı şarkıyı besteledi ve sözlerini yazdı.
gülyabani19.Tem 2007
ebru_yasar.jpg
EBRU YAŞAR100 kez bakıldı08.08.1977 Ankara doğumlu. Müziğe duyduğu ilgi nedeniyle küçük yaşlardan itibaren sahne hayatı ile tanıştı. Zaman ilerledikçe sesinin değerini fazlasıyla fark eden Sanatçı yakın dostlarının da teşviki ile albüm çıkartmaya karar verdi ve 1955 yılında 'Bu Sahilde' adlı albümünü çıkarttı Albümü ile aynı adı taşıyan parçası çok beğenildi ve bir anda top listelerinde 1. sıraya yerleşti. Başarısından dolayı aynı yıl Magazin Gazetecileri Derneğinin yılın Kadın sanatçısı ödülünü kazandı. Gün geçtikçe yıldızı parlayan Sanatçı 3 yıl aradan sonra 1998 yılında IDOBAY Müzik Yapım'a transfer oldu.
1999 yılında IDOBAY etiketi ile 'Seni Anan Benim için Doğurmuş' aldı albümünü çıkarttı.
Albümü ile fırtınalar estiren Sanatçı özellikle albüm ile aynı ada taşıyan parçası sayesinde küçükten büyüğe herkesin sevgisini kazandı. Albümün başarısı nedeniyle Magazin Gazetecileri Derneği tarafından yılın kadın şarkıcısı seçildi ve aynı yıl Kral TV tarafından yılın kadın Sanatçısı ve 'Seni Anan Benim Için Doğurmuş' adlı parçası yılın şarkısı ödüllerini aldı. Albümünde bulunan 'O Beni Sırtımdan Vurdu' ve 'Yalan' adlı parçalarına da klip çeken Sanatçı aynı ilgiyi 2 parçasında da tekrar yaşadı. ITÜ Devlet Konservatuarı Türk Sanat Müziği bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Ebru YAŞAR yoğun çalışmalarının yanı sıra eğitimine devam ediyor. Şu sıralar yine IDOBAY etiketi ile yeni albüm çalışması içerisine giren Sanatçı önceki albümlerinde olduğu gibi son albümü ile de başarısından fazlasıyla söz ettirecek.

Hobi: Arkadaşlarıyla zaman geçirmek
Fobi: Nazardan korkuyor
Burcu: Aslan
gülyabani19.Tem 2007
emrah1.jpg
EMRAH129 kez bakıldı1971 tarihinde Diyarbakır Ergani'de doğdu ve küçük yaşta şöhret oldu. Uzun süre "küçük Emrah" olarak anıldı. Sinema ve televizyon dalında 20'yi aşkın film ve bir çok dizi, özel televizyon kanallarında şovlar, dördü amatör olmak üzere 20 albüm çalışması yaptı.
1981 yılında 10 yaşındayken ilk sahne deneyimini okul müsamereleri ile yaşadı.
1982 yılında 11 yaşındayken ilk amatör kasetini yaptı.
1984 yılında 13 yaşındayken 4 amatör kaset ve ilk albümü "Agam Agam" çıkmıştı.
Aynı yıl 2. albümü, "Gülom" çıktı.
1985 yılında 14 yaşındayken "Yaralı" adlı 3. albümü çıktı.
Aynı yıl "Zavallılar", "Boynu Bükükler" ve "Acıların Çocuğu" adlı üç film çevirdi.
1986 yılında 15 yaşındayken 4. albüm, "Boynu Bükükler"i çıkardı.
Aynı yıl "Acı Lokma", "öksüzler" filmlerini çekti.
1987 yılında 16 yaşında 5. albümü "Ayrılamam"ı çıkardı. Aynı yıl "Ayrılamam", "Merhamet " adlı iki film çekti.
1988 yılında 17 yaşındayken 6. albümü "Selam Sevdiklerime"yi çıkardı. Aynı yıl "Can Evimden Vurdular" adlı filmi çekti.
1989 yılında 18 yaşındayken 7. albümü "Sevdim"i çıkardı. Aynı yıl "Sefiller" ve "Vurmayın" adlı filmlerde rol aldı.
1990 yılında 19 yaşındayken 8. albümü "Es Deli Rüzgar"ı çıkardı. Aynı yıl "Acı", "Es Deli Rüzgar" filmlerini çekti.
1991 yılında 20 yaşındayken 9. albümü "Hoşgeldin Gülüm"ü çıkardı. Aynı yıl "Sevdim" filmini çekti.
1992 yılında 21 yaşındayken 2 albüm birden çıkardı. Albümlerin adı "Sen Gülünce" ve "Bahar Konseri"dir. Aynı yıl "Seninle ilk Defa" ve "Hoşgeldin Gülüm" filmlerini çekti.
1993 yılında 22 yaşındayken 12. albümü "Haydi şimdi Gel"i çıkardı. Aynı yıl "Sensiz Olamaz", "Yasak Sokaklar 1" ve "Yasak Sokaklar II"yi çekti.
1994 yılında 23 yaşındayken 13. albümü "Sevdim mi Tam Severim"i çıkardı. Aynı yıl "Yalnız Güneş şahitti" filmini çekti.
Aralık 1994 yılında vatani görevini yapmak üzere askere gitti.
Ekim 1996 yılında Emrah 14. albümü "Narin Yarim"i piyasaya sundu.
gülyabani19.Tem 2007
erkin_koray.jpg
ERKİN KORAY88 kez bakıldı25 Haziran 1941 İstanbul doğumludur.
Annesi İstanbul Belediye Konservatuarı'nda Klasik Batı Müziği piyano öğretmeni olduğundan dolayı ilk enstrümanı piyano oldu. Hatta kendisine sorulduğu zaman:
- "Ben piyano çalmaya nasıl başlamış olduğumu bile bilmiyorum. Bu enstrümanı doğal olarak çalıyorum.Ben gitarcıyım!", der.
Alman Lisesi'nde okurken aynı zamanda konservatuara da devam etti. Gitara başlama tarihi 1956, ilk konser ise (piyanoyla) 29 Aralık 1957 Galatasaray Lisesi'ndedir. O konserdeki repertuarı veriyoruz:
1) Ain't That a Shame - Fats Domino
2) Whole Lotta Shakin' Goin' On - Jerry Lee Lewis
3) Hound Dog - Elvis Presley
4) I'm Walkin' - Fats Domino
5) Don't Be Cruel - Elvis Presley
Bu konser Erkin Koray'ın hayatının büyük bir dönüm noktasını teşkil etmiştir. O güne kadar Elektronik ve Atom Mühendisi olmak isteyen Erkin, belki kaderin cilvesi, belki de normal netice olarak, kendi tabiri ile "Elektronik Müzik Mühendisi" olur.
O konseri, tam bir ay sonra 25 Ocak 1958 de Eminönü Halkevi, 20 gün sonra Alman ve arkasından Avusturya Lisesi konserleri izler. Ve artık önüne geçilemeyen bir konserler zinciri birbirini takip eder. Gazeteler kendisinden "Rock'n'Roll Kralı" diye bahsediyorlardır artık...
1963 - 65 yılları arası askerlik yıllarıdır. Hava Kuvvetleri Caz orkestrası'nda Gitarist - Solist olarak görevini yapar. Söylediği şarkıların notalarını 14 kişilik orkestraya yazar. "Rock şarkılarını büyük orkestra ile söylemek çok şahane bir olaydı. Neredeyse askere tekrar gideceğim geliyor", diye bahseder o yıllardan...
Askerden sonra "olayı yerinde incelemek" amacıyla doğru Almanya'ya gider. O sırada Beatles'ın da oradan şöhret olmuş olduğu, müziğin kalbinin attığı yer sayılan Hamburg'daki Star Club'da alır soluğu... Her gün en az üç İngiliz grubu çalmaktadır Star Club'da... Onları yakından izler. Bir çoğuyla da tanışır. Amaç Türkiye'de yapılacak olan şeyin hakkını vermektir. Bu arada Hiccups adlı bir Alman Grubu'yla da sahneye çıkmayı ihmal etmez. Ki, daha sonra o grubun basçısı Bernhard Weber'i yanına alarak dönecek ve bu olay Türkiye'de Hard Rock döneminin başlangıcı olacaktır.
Diğer yandan ilk Elektro - Bağlamayı da Şemsi Yastıman'a tarifini vererek yaptırıp, o konuda da bir ilk olur. "Ben sazcı değilim. Saz çalanlara örnek olsun diye yaptım", der ama, sahnede kullanmayı da ihmal etmez.İki yıl sonra, askerden önce yaptığı "Bir Eylül Akşamı" adlı plak (kendi öyle diyor) sayılmazsa, ilk plağını dolduruyor: "Kızları Da Alın Askere - Aşk Oyunu". Onu "Anma Arkadaş, Sana Birşeyler Olmuş, Kendim Ettim Kendim Buldum" gibi 45'lik plaklar takibediyor. (Diskografi bölümünde, çıkmış olan plakların tam listesini bulabilirsiniz)
1971'de Fransa'ya gider, döndüğünde "Yağmur" piyasaya çıkar. 1974'te ise "Şaşkın, Fesuphanallah, Estarabim, Arap Saçı" ile bu sefer başka bir döneme imzasını atar. Sonra uzunca bir yurtdışı seyahati 1975 -1984 yılları arasına rastlar. 1983 yılında Kanada'da bir kız çocuğu sahibi olur. Bu onun dönüş sinyalidir. Çünkü: "Ben çocuğumu en az 18 yaşına kadar Türkiye'de büyütmek isterim", der.
Dönüşten sonra özel durumları yüzünden, "kızı ayağa kalkacak yaşa gelinceye kadar" bir aradan sonra, yine bir İLK'e adını yazdırır: İstanbul Beyoğlu'nda BİLSAK (Bilim, Sanat, Kültür Merkezi) nde ilk Rock Bar açılır.
"Bu da Elli'sinden sonraki ilk ...", diyor kendisi bu işe... Şimdi yüzlerce Rock Bar var Beyoğlu'nda... Orada eşine rastlanmayacak değişik bir formasyonla sahneye çıkar. Önünde klavye ve sırtında gitar...
Her babayiğidin harcı olmayacak bir gösteri yapıyor Erkin Koray sahnede...
gülyabani19.Tem 2007
WFXSMMerolevginlow-16.jpg
EROL EVGİN40 kez bakıldı1947, istanbul Moda doğumlu. istanbul Erkek Lisesi'ni ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan üniversitesi) Yüksek Mimarlık Bölümü'nü bitirdi. ilk plağı 1968'de yayımlandı "Sen-Eski Günler". 1976'da türk Pop Müziği'nde ilk kez kitlelerle kucaklaşanbir ekip çalışmasına Çiğdem Talu ve Melih Kibar ile birlikte imza attı. "işte öyle Bir şey" (Altın Plak), "Sevdan Olmasa", "Bir de Bana Sor", "Etme Eyleme", "Söyle Canım" (Altın Plak), "Hep Böyle Kal", Çiğdem'in vefatına kadar (1983) süren bu ekip çalışmasının bazı ürünleri idi. 1980-1984 yılları arasında Haldun Dormen'in yazıp yönettiği, Egemen Bostancı prodüksiyonu iki müzikalin başrolünde, "Hisseli Harikalar Kumpanyası" ile 400 kez, "şen Sazın Bülbülleri" ile 200 kez sahneye çıktı. Sinemada üç müzikal filmde baş rol oynadı. 1986'da sahne çalışmalarına ara vererek, eşi yüksek mimar Emel Evgin ile birlikte mimarlık bürosunu açtı. 1989'da kurulan Popsav'ın üç yıl başkanlığını, 1992'den başlayarak birçok televizyon programının sunuculuğunu ve yapımcılığını yaptı. Çok sayıda ödül sahibi. Elvan (1975) ve Murat (1977) adlı iki çocuk babası.gülyabani19.Tem 2007
ferdi_tayfur.jpg
EFRDİ TAYFUR134 kez bakıldı1945 yilinda Adana Hurriyet Mahallesi'nde dunyaya geldi. Unlu tiyatro ve dublaj sanatcisi Ferdi Tayfur hayrani olan baba Cumali en kucuk ogluna Ferdi Tayfur adini koyar. En buyuk istegi Ferdi'nin iyi bir tahsil gormesidir. Ancak, babasinin oldurulmesi, Ferdi'nin okul hayatinin baslamamasina neden olur. 10 yasina basan Ferdi, ciftlikte calisarak ailesinin gecimine katkida bulunur. Genc Ferdi daha 17 yasindayken sarkici olmak hayaliyle Adana'dan Istanbul'a gelir. O yillarda cocuk sarkicilara pek ragbet bulunmadigindan, kendini ispatlayamayan Ferdi Tayfur, tekrar Adana'ya doner ve ciftlikte traktor soforlugune devam eder. Butun gunu Cukurova'da Pamuk tasimakla gecen Ferdi Tayfur'un gonlunde alevlenen sarkicilik atesi bir turlu sonmez. Sarkici ve sohret olmak umidiyle icin icin yanmaktadir sofor Ferdi. Sonradan Izmirden ve Konyadan calisarak Istanbul'a gelir ve Saya Plak ile anlastiktan sonra o firma icin alti plak doldurur. Ancak yaptigi 45'likler fazla satmaz ve patronu Ferdi de gelecek gormeyerek anlasmayi bozar. Her defasinda karsisina sanssizlik cikmaktadir. Abisinin bir iftira uzere hapise dustugunu duyan Ferdi yeniden Adana'ya doner ve ciftlikteki islerin basina gecer. Aradan iki bucuk yil gecmisti, 25 yasina basmisti Ferdi artik, Zeren plak firmasindan cagri alir ve sahibi Ferdinin plak doldurmasini ister. Yedinci 45'ligi Kaderimsin buyuk bir ilgi gorur. Fakat sanssizlik yine yuzunu gosterir ve plak firmasi kapanmak zorunda kalinca Ferdi 4 yil boyunca bos kalmistir. Sonra Kader plak firmasiyla yaptigi Huzurum Kalmadi adli plak istenen satisi yapar. 1973 ve 1974 yillarinda Gorsev Plak adina bes tane plak yapti, Kir Cicekleri, Bana Gercekleri Soyle, Postaci, Mahkumlarin Duasi ve Yuregimde Yara Var. 45'likler, ancak Ferdi'nin gecimini saglamaya yeter. Ama aradigi, istedigi cikisi bir turlu yapamaz. Sonra arkadasi Ismail Mersinli'yle Elele adinda bir plak sirketi kurar, orda cikardigi Aksam Gunesi cok buyuk oranda satis yapar. Yalniz, basindan beri yakasini birakmayan sanssizlik yine Ferdi'nin pesini birakmamisti. Cesitli olaylar yuzunden o firmayi kapatmak zorunda kalir. Sonradan Elenor plakla anlasir, orda Birak Su Gurbeti, Alistim, Yad Eller ve Cesme ile o zamanin en cok satis yapan 45'liklerdi. Sans ibresi artik Ferdi'den yana donmekteydi. Bu arada sinemadada adini duyurur Ferdi Tayfur. 1976 yilinda Cesme filmini cekerken Necla Nazir ile tanisir ve ona asik olur. Adini Arabesk muzigin Devleri arasina yazdiran Ferdi Tayfur, gazino neonlarinin bas kosesindeki yerini de kisa zamanda alir. Gazinocular, filmciler ve plak yapimcilari Adana'nin bu bagriyanik sarkicisinin kapisini asindirir. Allah "Yuru ya kulum" demistir, Ferdi de yurumeye devam eder. Cesme'den sonra yaptigi Derbeder, Benim Gibi Sevenler, Son Sabah, Boynu Bukuk, Olmaz Olsun, Yuvasiz Kuslar, Batan Gunes, Huzurum Kalmadi, Gunaha Girme, Kalbimdeki Aci, Sen de mi Leyla, Yakti Beni, Insan Sevince, Durdurun Dunyayi, Bir Damla Ates, Bende Ozledim, Herseyim Sensin, Utaniyorum, Cilgin Arzular, Haram Oldu, Icimde Bir His Var, Ya Benimsin Ya Topragin, Sevgiler Cicek Gibi, Affet Allah'im, Naz Etme - Canina Okuyacagim, Allah'im Sen Bilirsin, Hoscakal Leyla, Bizim Sokaklar, Bana da Soyle, Emmoglu, Mor Guller, Dunya, Of Daglar ve Yoksun-Kor Talih, Zaman Tuneli, Klasikler 2, Zengin Olursam gibi kaset ve filmleriyle milyonlarin gonlunden ve dilinden dusmeyen Ferdi Tayfur, Turkiyenin gelmis gecmis en buyuk sanatcilarindan oldu. Dillere dusen sarkilarini sinemada ayni isimle filme ceken Ferdi Tayfur, cok sayida film cekti. Sarkicilik, sinema oyunculugunun yanisira, yonetmenlik arzusuyla yanip tutusan Ferdi Tayfur, su filmleri yonetti: Haram Oldu, Icimde Bir His Var, Ya Benimsin Ya Topragin, Canina Okuyacagim, Sevgiler Cicek Gibi ve Affet Allah'im. Yaklasik 100 kaset ve 30'un uzerinde film yapan unlu sanatci 9 kez Altin Plak odulu aldi. 1982 yilinda kendi adina Ferdifon Plakcilik sirketini kuran Ferdi Tayfur'un Konya tanisitgi bir kadindan bir oglu, evliliginden 2 kizi ve yaklasik 25 yildir birlikte oldugu sinema oyuncusu Necla Nazir'dan da bir kizi bulunuyor. 2000 yilinda seker hastaligi sonucu ayak parmaklarini kaybetmekten son anda kurtulan sanatcinin yurtici ve disinda milyonlarca hayrani bulunuyor.gülyabani19.Tem 2007
ferhatgocer.jpg
FERHAT GÖÇER39 kez bakıldıİstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Ve Devlet Konservatuarı Şan Bölümü mezunu Ferhat Göçer 2 yıl sözleşmeli olarak çalıştığı Devlet Opera ve Balesi'nden Şanlıurfa'ya doktor olarak tayini çıkmasıyla mecburi hizmet nedeniyle ayrılır. İstanbul'a döndüğünde Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde Genel Cerrah olarak göreve başlayıp kendine müzikte yeni bir hedef belirlemiştir.

Türk Müziğini aldığı klasik eğitim ile birleştirip dünyaya tanıtmak. Bu hedefi doğrultusunda çalışmalarına ve halen Genel Cerrahlığa devam etmektedir. Dünya opera repertuarından günümüz şarkılarına, Napolitanlardan, Chanson'lara, Rembetiko'lara Türk Sanat Müziği'nin seçkin eserlerinden, Halk Müziğimizin örneklerine, Hafif Batı Müziği'nin nostaljik parçalarından günümüz müziğine kadar farklı müzik türlerini seyircisiyle buluşturan ve şu ana kadar kendi kurduğu ülkemizde ki tek şahsa ait senfoni orkestrası olan Metropol Senfoni Orkestrası ile seyirci rekorları kıran konserler veren Ferhat Göçer, "Dön Diyemedim" isimli albümünü müzik marketlere sundu.

Anadolu ezgilerini, evrensel senfonik dünya müziği ile kaynaştırarak farklı ve keskin tarzların duygusal çatışmalarının bütünlüğünü ortaya çıkarmak ve bunu Anadolu'da olgunlaştırdıktan sonra dünyaya sunma hedefini taşıyan Ferhat Göçer, "Anadolu Aryaları" adlı projesi ile İstanbul'dan, Diyarbakır'a, Gaziantep'ten İzmir'e, Ankara'ya uzanan konserler gerçekleştirdi
gülyabani19.Tem 2007
_ZAA4295.jpg
FUNDA ARAR91 kez bakıldı1975 yılında Ankara'da doğdu. İlk öğrenimini Ankara'da, orta ve lise öğrenimini babasının görevi nedeniyle Muğla ve Adapazarı'nda tamamladı. Müziğe olan ilgisi ve yeteneği küçük yaşlarda fark edilen Funda Arar, ilkokul 3. sınıftan itibaren mandolin ve solfej dersleri almaya başladı.1992 Yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı sınavını ilk 5'in içine girerek kazandı. Okulu bitirdikten sonra iki yıl boyunca müzik öğretmenliği ve sahne çalışması yaptı.
2000 yılı Mart ayında sessiz sakin görünümlü hüzünlü gencecik bir kız üzerinde siyah bir manto güvercinler arasında "sokaktayım kimsesiz bir sokak ortasında / yürüyorum arkama bakmadan yürüyorum / yolumun karanlığa karışan noktasında / sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum" diye haykırıyordu. Necip Fazıl Kısakürek'in şiiri "Kaldırımlar" şarkı olmuş ve Türkiye Funda Arar'ı bu şarkıyla tanımıştı. Güçlü sesi usta yorumuyla dikkatleri çekmişti .

Bu hüzünlü şarkının ardından Funda Arar "Aysel" le bizi 1950'li yıllara götürdü. O yılların atmosferinde ustaca Tango yapıyordu. Ardından "Sonu Yok Bu Aşkın" ile Funda Arar bu kez bir kumsalda yalnızlığı ve hüznü anlattı. 2001 yılının Şubat ayında ise Kıraç ile birlikte yaptığı düet albüm ile karşımıza çıktı. İlk kliplenen şarkı "Sevgiliye" oldu bu albümde. "Sevgiliye albümünün bir başka özelliği ise Funda Arar'ın bestecilik yönünü ortaya koyan ilk çalışma olmasıydı. Sözleri ve Müziği Funda Arar'a ait "Seni Düşünürüm" ün klibinin yayına girmesiyle birlikte çok daha geniş kitleler onu tanıdı ve sevdi.

Funda Arar'ın 2002 Mart ayında ikinci solo albümü Alagül'ü müzik severlerin beğenisine sundu. Bu albümünden "Alagül" "Seninim" "Belki Bir Gün' "Arapsaçı " ve "Affet" şarkılarına klip çekildi. Bu albüm ile birlikte 2002 ve 2003 yılında Üniversitelerin Bahar şenlikleri, festivaller ve bayi toplantıları içeren yoğun bir konser dizisi gerçekleştirdi.

Magazin Gazetecileri Derneği'nden 2002 yılında Kıraç ile birlikte yaptığı Sevgiliye albümü dolayısıyla en iyi çıkış yapan sanatçı ödülü aldı. 2003 yılının ekim ayında üçüncü solo "Sevda Yanığı" albümü ile dinleyenlerine ulaştı. Bu albümüyle hayran kitlesini çoğaltan sanatçı, müzik dünyasında kalıcı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Bu albümü ile Hürriyet gazetesi 31. Altın Kelebek yarışmasında en iyi çıkışı yapan sanatçı ödülünü aldı.

2006 yılında müzik marketlere sunduğu "Son Dans" isimli albümüyle çıkışını sürdüren Funda Arar, Türkiye'nin en güçlü ve en sevilen bayan vokallerinden biridir...
gülyabani17.Tem 2007
gulsen-yatutarsa.jpg
GÜLSEN80 kez bakıldı29 Mayıs 1976'da İstanbul'da doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini tamamladıktan sonra İTÜ Türk Müziği Bölümü'ne girdi. Bu arada barlarda şarkı söylemeye başlayan Gülşen, Özkan Turgay'la tanıştı. Zaten Özkan Turgay ile tanışması da onun için belki de hayatının en büyük olayı idi.
İlk albümünü 1996 yılında çıkaran başarılı sanatçı bir yıl sonra Türk Pop Müziğinde en iyi kadın vokal ödülünün de sahibi oldu.
İlk albümünü Raks Müzik'ten çıkaran Gülşen iyi bir çıkış yakalamıştı.Fakat bu çıkışın ardından bir süre sonra Gülşen müzik yaşamına 3 sene kadar bir ara verdi. Tam elini ayağını müzik piyasasından çekti derken 1999'da Prestij Müzik'ten "Erkeksen" adlı albümünü çıkardı

Yine bir 3 sene kadar ara verdikten sonra "Şimdi" albümü ile yeniden güzel bir çıkış yakaladı. 2004 yılında "Of Of" albümüyle çıkışını sürdürmesi bekleniyor.
gülyabani17.Tem 2007
GOksel.jpg
GÖKSEL54 kez bakıldıGöksel, 1971 yılında İstanbul'da doğdu. İlk ve orta okulu İstanbul'da tamamladı. 1988 yılında Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü kazanan sanatçı, müziğe olan ilgisinin artmasıyla 1991 yılında okuldan ayrılmak zorunda kaldı. 1989 yılında Aroyo Odo Çok Sesli Korosu'nda yer aldı. Müzik çalışmalarına özel solfej ve şan dersleri alarak başladı. İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Gül Sabar ve İran asıllı müzisyen Evlim Bahçeban'dan özel dersler aldı. Müzikle profesyonel olarak uğraşmaya karar veren Göksel, özel müzik çalışmalarının yanı sıra birçok orkestrada solistlik yaptı.
1995 yılında Sezen Aksu ve Sertap Erener'in çalışmalarında vokalist olarak görev aldı. Ve aynı yıl ünlü müzisyen Onno Tunç'la tanışmasıyla birlikte müzik yaşamını bir albüm ile bütünleştirmeye karar verdi. Ancak Onno Tunç'un talihsiz bir kaza sonucu ölümüyle aramızdan ayrılması Göksel'in albümünün gecikmesine neden oldu. Müzikal deneyimlerine deneyim katarak geçirdiği iki yılın ardından ilk albümünü 1997 yılında çıkardı.

"Yollar" adını taşıyan albümde onsekiz yaşından itibaren yaptığı söz ve bestelerine yer verdi. Müzik direktörlüğünü Sarp Özdemiroğlu ve Kave Bahçeban'ın yaptığı albümde on parça yer aldı. Kendininkiler dışında söz ve müzikleri Sezen Aksu ve Onno Tunç'a ait "Kurşuni Renkler" ve "Yakışıklı" adlı iki şarkıyı yorumladı. Albümün ses getiren ilk parçası farklı gitar tonları, Göksel'in teatral yorumuyla funk tarzı hareketli ritmler içeren "Sabır" oldu. arkı dekorundan senaryosuna kadar deneysel tatlar içeren video klibiyle de müzikseverlerin dikkatini çekti. Albümün ikinci klibi ise sanatçının duru vokaliyle akıllarda yer eden “Uzun Uzun Yollar”a çekildi ve yönetmenliğini Cansu Akbel yaptı. Göksel, bu albümünde Yavuz Çetin, Levent Altındağ, Erdem Sökmen, Tahsin Ünüvar, Erkin Aslan gibi genç ve yetenekli isimlerin yanında Attila Özdemiroğlu, Erkan Oğur gibi duayenlerle çalıştı.

Sanatçı ikinci albümü "Körebe" Ekim 2001'de piyasaya çıktı. Toplam 11 şarkının bulunduğu albüm şarkılarının 5'inin bestesi, 9'unun da sözleri sanatçının kendisine ait.
gülyabani17.Tem 2007
go776khankrdar.jpg
GÖKHAN KIRDAR43 kez bakıldı1970’te Aydın’da doğdu. Orta öğrenim sonrası İzmir’de, 1988’de Yıldız Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nü kazandıktan sonra İstanbul’da yaşamaya başladı. 1994’te ilk albümü “Serseri Mayın” -başta “Yerine Sevemem” adlı şarkı olmak üzere büyük ilgi topladı.

Sanatçı 1995' te "Tutunamadım" albümünü yayımladı. 1993’deki ilk film müziği çalışması olan “Gece, Melek ve Bizim Çocuklar”, Kırdar’ın ikinci albümü "Tutunamadım" da yer aldı.

Kırdar, 1995 yılında 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji Bölümü'nü kazandı. 1997 yılında , kendi müzik şirketi Loopus'u kurdu. Türkiye’nin ilk elektronik müzik albümü ünvanını alan “Trip” albümünü, 1997'de Loopus Entertainment etiketiyle yayımladı.

1999’daki Marmara depreminden sonra, depremzede çocuklar yararına Hasbro Intertoy’la ortaklaşa hazırlanan “Furby 3Doo” projesi, Loopus Entertainment etiketiyle aynı yıl yayımlandı. Bu çalışma, konuşabilen robot bir oyuncakla eşzamanlı üretilen ilk albüm olması açısından etkileyici bir fikir olarak ilgi gördü. 1999 Ankara Film Festivali’nde En İyi Kısa Film ödülü alan “Namaste” adlı filmin müzikleri de, Kırdar’ın bu dönemde yaptığı çalışmalar arasında yer aldı.

2000 yılı içerisinde sanatçı, ilk kütüphane çalışması olan “Ethnotronix” albümünü hazırladı. Müzikotek bu albümü 14 ülkede tanıttı. Aynı çalışma 2003 yılı başında albüm olarak da yayımlandı. Müziklerini yaptığı “Tekfur Sarayı ve İstanbul” belgeseli, 2002 İstanbul Belgesel Film Festivali'nde İzleyici Özel Ödülü’nü aldı. Aynı yıl “Aliya” belgeselinin müziklerini besteledi. Çalışma, Belgesel Yazarlar Birliği Yılın Belgeseli ödülünü kazandı. 2002 yılı içerisinde, “Fırsat/Crude” filminin müziklerini besteledi. Film başta Los Angeles Film Festivali En İyi Film ödülü olmak üzere, birçok festivalde ödül kazandı. Besteci, filmin müziklerini 2004’de “Keyf/Pleasure” albümünde bir araya getirdi. Albüm 2004 Eylül’ünde Yunanistan, Polonya ve Lübnan’da yayımlandı. Albümle aynı adı taşıyan “KeyfPleasure” şarkısı, EMI tarafından tüm dünyada piyasaya sürülen karma albümde de yer aldı.

2002’den bu yana “Kurtlar Vadisi” TV dizisinin müziklerini hazırlayan Kırdar, 2004’de “Kurtlar Vadisi” Vol.1 ve Vol.2 dizi soundtrack albümlerini yayımladı. 2004’de, Müzikotek aracılığıyla İngiliz Warner-Chappel müzik şirketiyle, yeni bir “library works” için anlaşma imzaladı. 2002’den itibaren film müziği ve televizyon projeleriyle büyük ilgi gören Kırdar, 2005 Ocak ayında, "Haziran Gecesi" dizisinin müziklerinin de yer aldığı “Yağmur” albümünü yayımladı. Sanatçı, Mart 2005’ te vizyona girecek sinema filmi “Anlat İstanbul” un müziklerini Kasım 2004' de tamamladı. Sanatçı halen "Kurtlar Vadisi", "Haziran Gecesi", "Yabancı Damat" isimli dizilerin müziklerini hazırlıyor.Kırdar, 2 Haziran 2005’ te “Yabancı Damat” dizisinin müziklerinin yer aldığı “Üstüme Basıp Geçme” albümünü yayınladı. Albüm, Türkiye ve Yunanistan başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde de yayınlanıyor. 2004’te Lüksemburg’da düzenlenen ve birçok Türk tasarımcının işlerinin sergilendiği "Self Project" te, “Tüür” başlıklı müzik projesiyle katılımcı olarak yer aldı.Aynı proje “Tüür_Yağmur Duası” adıyla 18 Temmuz 2005’ te MC-CD-DVD albüm ve video film olarak Türkiye ve tüm Avrupa ülkelerinde yayınlandı. “Tüür” projesi M.Ö. 15000’ e kadar dayanan Asya Türk Müziği çalgılarının elektronik müzikle sentezlendiği ilk çalışma olarak görülüyor.
gülyabani17.Tem 2007
76 resim var 7 sayfada 2